ÜLSERATİF KOLİT

Ülseratif kolit, Türkiye’de giderek artan bir sıklıkta görülmektedir. Yapılan çalışmalara göre, ülke genelinde prevelans oranı yaklaşık %1-2 arasında değişmektedir. Bu hastalık, genellikle genç yetişkinlerde (20-40 yaş arası) daha sık görülmekle birlikte, her yaş grubunda da ortaya çıkabilir.

Ülseratif kolit, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hastaların hayat kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Sürekli karın ağrısı, ishal, yorgunluk ve diğer semptomlar, bireylerin günlük yaşamlarını zorlaştırarak sosyal hayatlarını kısıtlayabilir. Ayrıca, hastalık dönemleri ve alevlenmeler, iş gücü kaybına yol açarak ekonomik zorluklar da yaratabilir. Uygun bir diyet ve tedaviyle bu semptomların yönetilmesi, hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Nedir ?

Ülseratif kolit, rektum ve kolonu tutan, relaps* ve remisyon* dönemleri seyreden immün sistemin etkilendiği kronik inflamatuar bir barsak hastalığıdır. Hastalığın çeşitli faktörlerden etkilendiği düşünülürken nedenleri hakkında kesin bilgi mevcut değildir. (1)

Relaps*: alevlenme dönemi

Remisyon*: semptomların azaldığı dönemi belirtmektedir.

Nasıl değerlendirilir?

Kan, dışkı ve idrarda çeşitli biyobelirteçler takip edilmektedir (C-reaktif protein (CRP), eritrosit sedimantasyon hızı (ESR) ve fekalkalprotektin (FCP) en çok kullanılan biyobelirteçlerdir). Hastalık aktivitesinin tanı ve değerlendirilmesi için altın standart olarak mukozal biyopsiyi içeren kolonoskopi tercih edilmektedir. (2)

Semptomlar nelerdir? 

Hastalığın en dikkat çekici bulgularından biri dışkıda kan olmakla birlikte;

  • Diyare,
  • Abdominal ağrı/kramp,
  • Ateş,
  • Yorgunluk,
  • İştahta azalma ve ağırlık kaybı,
  • Bulantı, kusma,
  • Gece terlemeleri olarak sıralanabilir. (2)
  • Ayrıca eklem, göz, cilt tutulumu gibi bulgular eşlik edebilir. (3) 

Hangi vitamin ve mineral eksiklikleri görülür?  

Anemi ülseratif kolitli bireylerde sık görülen semptomlardan biridir. Ayrıca bireylerde demir eksikliği, B12 veya folik asit vitamin eksikliği saptanmıştır. Yapılan çalışmalarda B12 ve folik asit yetersizliğinin diyetle yetersiz alımdan, emilimde problemlerden veya tedavinin yan etkilerinden kaynaklı olabileceği sonucuna varılmıştır. (3)

Tedavisi nedir ? 

Ömür boyu tedavi gerektiren ülseratif kolit tedavisinde amaç klinik, biyokimyasal, endoskopik ve semptomatik remisyonu sağlamaktır. (2)

Beslenme Tedavisi

D VİTAMİNİ: Son zamanlarda yapılan çalışmalarda d vitamini takviyesinin hastaların bağırsak inflamasyonunu ve hastalık aktivitesini azalttığını, yaşam kalitesi ve bazı kan parametreleri üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu göstermiştir. (4)

SİGARA KULLANIMI: Yapılan çalışmalar sonucunda ülseratif kolit tanılı sigara içen bireylerde total rektal duvar kalınlık artışından dolayı olumsuz etkileri gözlenmiştir. (5)

PROBİYOTİK KULLANIMI: Yapılan çalışmalarda probiyotik kullanımının ülseratif kolit tanısı almış hastaların rektal kanama, dışkı sıklığı ve mukozal bulgularında iyileşme sağladığı belirtilmiştir. (6)

Yapılan çalışmalar ülseratif kolit için net bir diyet tedavisi önerisinde bulunmamakla beraber farklı diyet modellerinin (akdeniz diyeti ve fodmap diyeti) bireyin tolerasyon durumuna göre katkı sağlayabileceğini belirtmiştir. (2) 

AKDENİZ DİYETİNİN ÖNEMİ: Hastayı beslenme yetersizliklerine maruz bırakma riskinin diğer diyetlere göre oldukça düşük olmasıyla dikkat çeken (2) Akdeniz diyeti; kompleks karbonhidrat, posa, çoklu doymamış yağ asitleri ile antioksidan ve anti inflamatuar özelliklere sahip polifenoller, flavonoidler, fitosteroller açısından zengin bir beslenme modelidir. Tam tahıllar, baklagiller, yağlı tohumlar, sebzeler ve meyvelerin yüksek miktarda ve sıklıkta tüketilmesinin bağırsak mikrobiyotasındaki yararlı bakterilerin artmasını ve zararlı bakterilerin azalmasını sağladığı gösterilmiştir. Bakteri türlerindeki bu değişimin bağırsak bariyer fonksiyonunu destekleyerek inflamasyonu azalttığı belirtilmiştir. Bireylere kısa süreli Akdeniz diyeti müdahalesinin hastalık aktivite indeksini azaltabileceği ve yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyebileceği sonucuna varılmıştır. (7) 

AKDENİZ DİYETİNDE BESLENMEDE YER ALAN BESİNLER :(9)

  • Tam tahıl kaynakları
  • Kurubaklagiller
  • Sebzeler
  • Meyveler
  • Yağlı Tohumlar
  • Balık
  • Zeytinyağı

FODMAP DİYETİ: Yapılan bir çalışmada ülseratif kolit hastalarına düşük FODMAP (FODMAP“fermente     edilebilir     oligosakkaritler, disakkaritler, monosakkaritler ve polyoller”in baş harflerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan bir terimdir) diyeti uygulanmış ve dışkı sıklığında iyileşme, fonksiyonel semptomlarında (şişkinlik, gaz veya karın ağrısı gibi) azalma ve hastaların yaşam kalitesinin de artış gözlenebileceği sonucuna varılmıştır. (2)

FODMAP diyetini kısaca FODMAP içeren besinlerin tüketimi şişkinlik, karın ağrısı, diyare gibi bazı gastrointestinal semptomların ortaya çıkmasına neden olabildiğinden yüksek FODMAP içeriği ile dikkat çeken besinlerin diyetten çıkarılması olarak özetleyebiliriz.  (8)

Düşük FODMAP diyeti, 2 ila 4 haftalık bir süre boyunca tüm FODMAP’lerin azaltılması ve ardından hastanın semptomlarına ve toleransına dayalı olarak FODMAP’lerin yeniden diyete eklenmesi aşamalarından oluşmaktadır. (2) Uzun süreli uygulanan düşük FODMAP diyetinin yetersiz beslenme sorununa yol açabileceği yapılan çalışmalarda belirtilmiştir. (8)

Düşük FODMAP içeren bir beslenme planında; 

  • Yüksek fruktoz içeriğinden dolayı elma, armut, şeftali, kayısı, kuru meyveler, 
  • Laktoz içermesi nedeniyle süt ve süt ürünleri, 
  • Oligosakkarit (fruktan veya galaktan) içermesinden dolayı enginar,  karnabahar,  soğan, bamya,  pırasa,  brokoli,  nohut,  mercimek,  fasulye, buğday,  çavdar  gibi  besinler  kısıtlanmaktadır. (8)

Beslenme ve Diyet Uzmanı Zeynep KATI ÇÖMEZ

KAYNAKÇA:

1: Göral, V., Çelenk, T., Kaplan, A., & Şit, D. (2006). Ülseratif kolitli hastalarda plazma sitokin düzeyleri. Akademik Gastroenteroloji Dergisi5(1), 16-19.

2: BİLGİN, G. D., & ŞİMŞEK, M. (2023). Ülseratif Kolit ve Beslenme. Turkiye Klinikleri Nutrition and Dietetics-Special Topics9(1), 37-46.

3: Ünal, N. G., Şenkaya, A., Çalik, F., Aslanov, S., & Özütemiz, A. Ö. Klinik remisyondaki ülseratif kolit hastalarında anemi sıklığı, sebepleri ve ilişkili faktörler. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi34(2), 131-139.

4: Karadeniz, K., & Yurttagül, M. Ülseratif Kolit ve D Vitamini Arasındaki İlişki The Relationship Between Ulcerative Colitis and Vitamin D. Bildiri Özet Metin Kitabı, 114

5: Köker, İ., Köker, H., Ünsal, G., Tezel, A., Hasan, Ü. M. İ. T., & Soylu, A. (2020). Can smoking have an effect on total rectum wall thickness in ulcerative colitis?. Endoskopi Gastrointestinal, 28(3), 73-76.

6: İsmailoğlu, Ö., & Yılmaz, H. Ö. (2019). PROBİYOTİK KULLANIMININ BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI ÜZERİNE ETKİSİ. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri ve Araştırmaları Dergisi1(1), 38-56.

7: Kumral, S. N., Katırcıoğlu, B., Tekin, N., Öztürk, S. N., & Ayyıldız, F. (2024). İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı Tanısı Alan Yetişkin Bireylerde Mikrobiyota Farkındalığı ve Akdeniz Diyetine Uyumun Değerlendirilmesi. Black Sea Journal of Health Science7(1), 7-16.

8: Açıkalın, B., & Göbel, P. (2023). FODMAP Diyetinin Vücut Ağırlığı Yönetimindeki Rolü. Beslenme ve Diyet Dergisi51(3), 117-126.

9: Barbaros, B., & Kabaran, S. (2014). Akdeniz diyeti ve sağlığı koruyucu etkileri. Beslenme ve Diyet Dergisi42(2), 140-147.